kendimin programlama diline giriş
o kadar sıkıştım ki kendi içimde,
on bin tane elim olsa,
on biniyle de ayrı dertler anlatsam
yine de rahatlayamam.
kendime karşı hep dürüst oldum,
bu sefer sizin için kendime karşı acımasız olacağım,
zaten bildiğim şeyleri sizlerle paylaşarak gerçekleşecek bu!
bugün spor yaparken gördüm bir arkadaşımı,
o an tekrar ve tekrar hatta tekrar düşündüğüm şu oldu;
asla ve asla öyle zarif ve güzel bir kız arkadaşım olmayacak,
çünkü hayatımdaki öncelikler çok daha başka,
insanları umursayan insanlar umursanmazlar!
hayatımı bilgisayar kodları gibi görüyorum
aynı zamanda hayatımdaki her şeyi de....
neden ve sonuç... mutlak tek gerçek nedensellik ilkesi !
kodlar der ki;
hiç bir zaman böyle kadınları elde edemezsin çünkü
onları elde etmeye niyetlendiğinde kendinden ödün verirsin,
şımarık olamazsın,
riyakar olamazsın,
para ve şöhret peşinde koşamazsın,
önemsemeden duramazsın,
kodlar bu verilerin doğrultusunda 0 olarak karşılık verir,
güzel ve iyi kadınları ahmak ve öküz insanlar kapar, bu kod asla değişmez!
kodlar der ki;
hayatında hiçbir şey asla ama asla kolay olmayacak!
okul okursun robot olmadığın için geç bitirirsin,
inek veya kopyacı veya yalaka veya torpilli şartları 1'i sağlar
sen 0'sın.
benzer şekilde askere gideceksin,
hayat sana onurlu bir kimlik ve güçlü bir yürek vermiş,
bu da demek oluyor ki şansın asla yaver gitmeyecek!
eğer şu gün şu saat kodlarımı değiştirip,
hiç kitap okumasam, iq'umu bir şekilde geriye çeksem,
emek emek ördüğüm mantığımı, aklımı, kişiliğimi ve ahlakımı,
bir çırpıda hiç etsem,
tüm hayat bir anda bana güler miydi?
hiç şüphesiz 1...
bugün bütün düşmanlarım sevinebilir çünkü hayatım koskoca bir 0 kodundan ibaret.
9 yıllık dostlarım gevşek çıktı çünkü
hayatlarında görebilecekleri en iyi dosttum.
sonrasında ancak başkalarını dostum bulabildim.
9 yıl üniversite okudum,
tüm şapşal, zekası geri, ahlaksız, kopyacı, torpilli, veya da, robot olarak adlandırdığım inekler mezun oldu,
(3+6) 9 yılın sonunda mezun oldum.
hayat bana inanılmaz şeyler verdi,
hepsini sabırla istedim, bekledim ve hepsi için çalıştım,
fakat hepsine karşılık da bir şeyler çektirme peşinde oldu hayat.
korkum şu;
ya dayanamazsam?
çünkü ben o kadar güçlü değilim!
insanların göremedikleri ayrıntıları görüyorum,
niyetlerini görüyorum,
anlayamadıklarını anlıyorum,
fakat,
artık ne muhabbetlerinden zevk alabiliyorum,
ne de nefslerindeki açlığı görüp hayatıma devam edebiliyorum,
dünyanın ve üzerindeki insanların sürükledikleri yeri kaldıramıyorum.
ayıya dayı demeden üniversite bitirmek imkansız,
ayıya dayı demeden yüksek lisans ve doktora yapmak da,
iş yerinde çalışmak da, askerlik de imkansız.
bunu bu şekilde ifade etsen, sana onay verecek birini bulmak,
bulsan dahi, özgürlüğü için bu gidişata karşı çıkabilecek bir babayiğit
bulmak da imkansız!
....
bütün bunlara rağmen değişmek ister misin diye sorarsanız,
ASLA!! (Tanrı sözümden caydırmasın, ve bana o dirayeti bahşetsin)
çünkü bana bütün ÜNleri şanı ve şöhreti de verseniz bir Hakan olmak istemem,
ya da bana bütün bir ahmaklığı ve şımarıklığı yükleseniz de bir Cennet bahçesi için değmez derim,
çünkü ben Rüzgar'ım!
zira hayat böyledir, kayıp ve kazançlar,
neden ve sonuçlar,
etki ve tepki,
seçimler ve kazandırdıklarıdır.
söz gelimi, bir diş hekimi olsam ve tanrı korusun bir kalp kırsam ki istemeden birini kırsam bile,
bin kez pişman olurum saniye geçmeden,
üzerine bin diş tedavi etsem ancak ödeyebilirim kefaretini,
oysa gönül kıranların pişmanlık hakkındaki tek bilgileri kelimenin tanımından ibarettir.
işte bu hayatlar bu yüzden böyledir,
her şey ve herkes kodlara uygun şekillerde hareket etmektedir.
şimdi boş uçları bağlıyorum....
düşünsenize, benim gibi bir adamın beyin cerrahı olduğunu?
herhalde ilk can kurtaramayışımda intihar ederdim,
işte diş hekimi bu yüzden diş hekimi,
çünkü bir kalp kırar ama karşılığında hayatta nihayet bi işe yarar da
işini iyi yaparak insanları tedavi eder, bu işin kefareti budur.
doktorlar cani ve ruhsuz mu hayır, kodları iyi kavrayın!
sadece şunu diyorum;
eğer ki bir doktor evliyse, sağlıklıysa,
kazancı varsa, ahlaklıysa,
lafı uzatmaksızın, her şeyi 4 dörtlükse ve üzerine de insanların hayatını kurtarıyorsa
işte orda bir kod bozukluğu vardır.
çünkü asla hayat buna izin vermez.
ya ahlakından ödün vermelidir ki kalp kıranlar bunu yaparlar,
ya eşinden,
ya parasından,
ya işinden,
yani mutlak suretle bir şeylerden ferargat etmelidir ki,
mükemmel olunmasın, zira mükemmellik yok hayatta.
...daha yazmaya çok yazarım da;
içim 1, okuyan, önemseyen, düşünen ve kavrayan 0...
bundan sonra bir müddet öfkeli yazılar yazacağım, rahatlamak için.
ve hayatımdaki her şeyi kodlamaya başlayacağım,
R++ 'a hoşgeldiniz...