Kayıtlar

Ocak, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öle özlüyorum seni !

Resim
aşığım; seni çok özledim... çok özledim aşık olduğum, sevdiceğim! çölde serabım, okyanusta ufkum ! uçsam da kavuşamayacağım... gerçek olduğundan emin olduğum her rüyam, gözlerimi açsam kaybolacak, kanayacak olan. öyle bir hissin ki, kafamı uyuşturan uyku, dinlediğim en güzel müzik, ve işittiğim en güzel ses gibi... ahh çocuk ruhlu insanların ruhlarını işitmek, dahiyane düşünceleri, şiirsel satırlarda görebilmek gibi. benliğimin dışına çıksam, yanındayım o an, ölen iyi insanların içimizdeki ölümsüzlükleri gibi. öle canlı, öle güçlü, ve  öle büyüleyici... kapılmışım muhteşem bir melodinin peşine. ne kendimi koparabiliyorum ne ruhumu ayırabiliyorum. sıcak bir tenin şefkati, yetiştirildiğim yerlerin beni sevişi gibi. öyle çok besledi, ve o kadar büyüttü ki... şimdi dışına bir adım atsam, bir başıma, içim içimden kopar, ölesiye seviyorum bu yurdu. bilemeyebilirsin bu huyu, üçün mağaranı bulup saklandığın, ne yağmur ne de kar,

özsöz 9

bazıları kendilerini nefse öyle teslim etmiştir ki; ensesinden tuttuğunuzda uyuşup, kendini bırakan kedi misali, bırakılana kadar, sürüklendikleri yeri farkedemezler. taşını sıkarsan suyunu çıkartırsın dediler, ben çok yoruldum. daha otuz yokken hastalığa doydum, ama bak; hala gencim ! yüksek hissiyat, beraberinde yüksek kavrayışı getirir, lakin, algıların kuvvetli oluşu, eksi enerjilerden de daha çok etkilenmeniz demektir. yaşamak bazen çok zor bi hâl alır,  ses gitse, zararı solukta kalır. dünya bu denli sıradışıyken, daha fantastik bir dünya kurmanın arayışı beyhûde. yanlış bir sisteme ayak uydurmak, infazı peşinen kabul etmektir. onu benimseyenler, onun içinde kolay yer bulurlar, çünkü herhangi bi direnç göstermeyeceklerdir. onlar sisteme köle, sistem onlara sahiptir. sorgusuz sualsiz kabûl ediştir kölelik. eskiden iş, severek yapılan zanaat anlamındaydı. şimdilerde, severek yapılan eyleme uğraş denilinir oldu. iş ise, zorunluluktan ya

Aptal olabilmek için yapılması gerekenler;

1) Televizyon izlemek, (yarışma/magazin/sabah programları) 2) Ahlaksızlık, 3) Düşünmemek, 4) Tekrarlar, 5) Bağımlılıklar, 6) Kolay yaşama yönelmek ve aşırı teknoloji, 7) Seçim yapmamak / seçici olmamak, 8) Eğlence ve nefs düşkünlüğü, 9) Okumamak, objektif olamamak, 10) Çok konuşmak, dedikodu, boş konuşmak, 11) şehirlere ve şehirlerdeki strese maruz kalmak, 12) Doğadan ve doğallıktan uzak yaşamak, 13) kötü ve yetersiz beslenmek, aşırı alkol, sigara, 14) spor yapmamak, tembellik etmek, 15) kişisel gelişim kitapları okumak, yoga yapmak, 16) öğretmenlere, patronlara boyun eğmek, yalakalık yapmak, 17) biat etmek, kula kulluk etmek, köle olmak, "sadece" Üniversite okumak (kağıt parçası için), 18) kibir, 19) özgüvensizlik ! aptal olabilmek için çok şey yapmak gerek, zeki olmak daha kolay sanki...

Domino taşı etkisi !

domino taşı etkisi denilen bi etkiye sahiptir ömrümüz. bi hata yapıldığında bu bütün hayatımızı etkileyebilecek bi olaylar zinciri oluşturur. aslında yapılması gereken tek şey , akla gelen en basit şeydir ama uygulamada zordur. elinizi ileri doğru atarsınız ve henüz devrilmemiş olan taşların olduğu yere getirip, oraya koyarsınız. hayatınızın bir noktasında bunu kabullenip, kalan taşları devirmemeye çabalarsınız. ancak bu şekilde bi yerlere ulaşılmış olunur. çünkü hayat kovalamakla yetişilinecek bi olgu değildir. bulunduğunuz zamanı verimli geçirmelisiniz. bu da bilinçce ve akılca olgunluğa bakar. aksi takdirde kovalar kovalar durursunuz yıkılan yılları, yine de onlar yıkılmaya devam eder. insan hayatında en önemli zamanlar 20'yle 30 yaş arasındaki zamanlardır. çünkü hiç ölmeyecekmiş gibi yaşanır o yaşlar. geçici güç sizi yanıltır. sağlıklısınızdır genelde, enerjiksinizdir. bilmiş, zeki olursunuz! hiç yaşlanmayacaksınızdır! o yüzden; ölü zamandır bu 10 yıl, ne y

2199 yılında yaşayan, halinden memnun KÖLELER !

_bilinen sene ; 2014_ ".... insanlar dibindeki problemi çözmez, çünkü gerçek istekleri problemin çözümü değil, kısa yoldan mutlu olmaktır. o yüzden, kendi dibindeki insanları üzen insanları ; dışarda huzur evlerini ziyarete giderken, veyahut, kazık yediği bütün dostlarına, yavru köpek sadakati ve sevecenliği gösterirken, yanı başlarındaki sevenlerini ise, yerlebir edip bırakışlarıyla yakalayabilirsiniz.. umurları bile olmadan... çünkü yaptıkları, kazanç aslında, kendilerinden kendilerine, "ne kadar harika bir insanım!" dedirttirebilmek için. yardım ettikleri kişileri düşünmezler, inançlı geçinenler ise düşünmez hiç yaradanı, ya da aç insanları. çok gördük vandaki depremzedeler, ısınma, barınma, tuvalet sorunu çekerken, açlık çekerken, dışarılara (yurtdışılarına) yapılan yardımları. çok gördük türkmenler acı çekerken, ırak'a giren katillerin arkalarının sıvazlandığını, kendi vatandaşı ölürken, nasıl da kayıtsız kalıp üstüne hâlâ müslümanım d

Alın-ma

Oldum olası şu "alınma" olayını anlamamışımdır. Üstelik çok alıngan biriyimdir. Mesela birisi gelip yüzüme küfretse, alınır, ve girişebilirim. ya da pakpartili olsam, küfredilmiş hissederim, aşağılanmış hissederim. 9 yıllık bir dostun bana düşman kesilmesine alınabilirim. adaletsizlikle, ahlaksızlıkla, imansızlıkla, aptal olmakla itham edildiğim cümlelere alınırım. Çünkü haketmiyorum. Bunu biliyorum. Alınmak, haksız olmamanıza rağmen size bulunulan haksız ithamlar sonucu oluşan duygudur. Eğer, size yazılmayan bir yazıyı okurken, kendinizi o yazıda görüyorsanız, ve alındıysanız, o sizin kendi vicdanınızdandır, yazarın size kast etmesinden değil ! İşte öyle anlar geldiğinde, alınganlıkla yerinizde saymayıp, düzeltin kendinizi, çünkü gücenmek size hiçbir şey katmaz. Haksızlığa uğramak can yakar, eleştirilmek değil... haliyle, haklı eleştiriye maruz kalırsanız, sözlü ya da yazılı, içerisinde zerre hakaret içermeyen. ve kişinin hitap ettiği kişi, "üstü

Tekrar ve tekrar CHEMTRAIL !

son derece boş bir iş olarak gördüğüm "...... sözlük" siteleri ve bu sitelerdeki yazarlar ne mutludur ki bazen yüzümü kızartacak yazılar yazabiliyorlar.... onlardan biri de 8. yazı, okuyunuz.... (ekşi sözlükteki chemtrail etiketli başlıktan alınmıştır.) -- spoiler -- chemtrails nedir? gökyüzünde askeri ve sivil uçaklar tarafından beyaz/gri görünümünde spreyleme'ye chemtrail denir! oldukça uzun bir zamandır internet üzerinde "chemtrails" olarak bilinen bir olgu tartışılmaktadır. bu tartışma uçakların arkasında bıraktıkları şeritler ile ilgilidir. son yıllarda gökyüzünün büyük ölçüde değişmiş olduğunu, bu sorunun uçakların arkasından çıkan bildiğimiz buharlaşma şeridi ile değil, "chemtrails" denilen kimyasal spreyleme ile ilgili olduğunu idda edenler var. öte yandan, böyle bir eylemin, halkın bilgisi dışında yapılma ihtimalinin mümkün olamayacağını, uçuş yüksekliği, hava nemi, yada bilinmeyen hava fenomenlerinin etkisi ile havadaki bu formasyonl

özsöz 8

kendi eylemlerini değerlendirmez insanlar, çoğu zaman başkasına eleştiri... daha çok sorunlar konuşulur, ve çok az onların nasıl çözülecekleri... gördüm zevk için hayvan vuranın yüzünü, manzarasını bozduğunu sandığı ağacı keseni, inciri keseni, keçiboynuzuna kıyanı. suratı ne kadar iğrenç, ne kadar sefil, ve ne kadar yavan! o iğrenç yaratığı gördüm! sureti ne kadar yüzsüz! hayvanları seven, insanları da severmiş... yanlış! hayvanları sevmekte ne var? hiç kötülük yapanını gördünüz mü? zor olan insanı sevmektir, zira doğaya ait her ne varsa sevilesi. demek ; "insanları seven, hayvanları da severmiş..." bir adım olsa olurdum sanat, yaratıcılığın sınırsızlığı ile hayal edebilen, ya da olurdum ressamın tuvalindeki bulutların üzerinde dolaşan bir balet. müzik eseri olsam, olurdum ruhun derinliklerine nüfuz eden bir sonat. taşa oyulmasaydım eğer, koşardım diyar diyar, fırlardım sanki eşsiz, özgür bir at. bir ruh olmasaydım, şahlanır ve kırardım körelmiş ruhl