Everest

Filli Boya'nın projesi gerçekten birçok kuruluşa ve kişiye örnek olacak nitelikte. Kendi internet adreslerindeki tanımı buraya yerleştiriyorum, proje hakkında fikir sahibi olabilmeniz açısından; "...Filli Boya Yalıtım - Capatect Isı Yalıtım Sistemleri, dışarıdan hiçbir elektrik bağlantısı olmayan, sadece güneş enerjisi ile çalışan cep telefonu şarj istasyonlarını hayata geçirdi. Cep telefonu ve USB ile şarj olan tüm elektronik aletleri güneş enerjisi ile ücretsiz şarj etmeye imkan sağlayan "Solar Şarj İstasyonları" ile Filli Boya Yalıtım, güneş enerjisini günlük hayatımıza ne kadar kolay adapte edilebileceğimize dikkat çekiyor." İlk olarak Ankara'ya kurulmuş olan fakat, giderek sayısı artan şarj istasyonları ile aynı anda birden fazla telefonun ve USB bağlantılı elektrikli eşyanın şarj olmasını sağlıyor. Şirketin diğer çevresel duyarlılık projelerini de kısaca belirtelim. 705 adet okulun boyanması "Türk boya sektörünün lideri Filli Boya’nı

bu ayın teması; YARATICI FİKİRLER ve ÜRETKEN İNSANLAR Ne yazık ki özellikle Türkiye'de, "bazı" çağ dışı zihniyetlerin, ellerine geçirdikleri kamera ile kısa film çekmeye başlamaları ve hemen ardından kendinlerini "yönetmen" ilan etmeleri, veya "geldikleri mevki" ile kendilerine tapınmaya başlamaları alışılagelmiş durumlardan biridir.  Kibirin ve nefsin alıp başını gittiği, küçük küçük adamların büyük büyük konuştukları bu Dünya'da(devler ülkesinde) kendinizi Gulliver gibi hissetmemeniz olanaksız öyle değil mi? Bu yüzden; Şimdi sizi, mütevazı "cücelerin ülkesine" davet ediyorum, bence üretkenlikleri ve alçak gönüllülükleri ile gerçekten, "büyük" işler başarıyorlar... İyi seyirler! Yurtiçi Yurtdışı İyi günler... R.L.E.

yılmaz özdil'in 20.03.2014 tarihli yazısından alıntı... Bakara makara Dindar cumhurbaşkanı seçen, dindar hükümetin, dindar bakanı, Ankara’daki hacivat gaztecilerden biriyle konuşuyor. * Her cuma bir ayet sallıyorum diyor. Google’a gir, atıyorum, Kuran’da kardeşlik, Kuran’da nankörlük, Kuran’da bilmem ne diye search yap, hepsi çıkıyor, ordan beğen bi tane, salla gitsin diyor. Sabah 5’te çaktım bi tane. Bakara makara diyor. * Tavsiyesine kulak ver. Gir google’a. * Şöyle der Bakara suresi... “Öyleleri vardır ki, inanmadıkları halde, Allah’a inandık derler. Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. İyi bilin ki, ortalığı bozanların ta kendileridir. İman edenlere rastladıkları zaman, inandık derler. Şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman, seninle beraberiz, biz onlarla sadece alay ediyoruz derler.” * Unutmadan... “Sığır”  demektir bakara. * Montajsız Türkçe meali... Bunca kepazelikten sonra, sandığa  “sığır”  gibi gitmemek lazım anlamına gelir! soner yalç

- karakter insanın iskeletidir, bundandır ki ; karakteri bozuk insanın üzerinde hiç bi kıyafet güzel durmaz. - evrende hiçbir şey birbirinin eşi değildir, birbirine eşit değildir. -adaleti sağlayan denkliktir, denklik adalettir. zıtlıkları görebilmek, eşliği anlayabilmemizi sağlar. -yılan soksa zehirinden panzehir elde edin, ancak bu şekilde faydalı ve mutlu bir hayatınız olur. -herkes hak ettiğini yaşamaz, fakat herkes hak ettiğini alır. -hayat bir kumsaldır, taşlarıyla, binbir türlü, ve bizler koleksiyoncularıyızdır, en güzellerini toplamakla yükümlü. R.L.E.

önceki yazımızın ana fikri "adalet" anlayışımızın ve algılayışımızın aslında ne kadar eksik ve de yanlış olduğu ile ilgiliydi. bunun sebebini ise, kısaca; "eşlik" isteyişimiz, fakat "denklikleri" göremeyişimiz, olarak anlatmıştık ki, bu sebepten, "hak ettiğini alabilmek" diye adlandırabilmiştik. öyleyse herkesin hakettiğini aldığına (adalete) dair, olabildiğince somut örnekler vererek gidelim. önce olumlu örnekle gidelim... diyelim ki "iyi" bir adamımız var; 10 yaşından beri her şeyi, durmadan düşünüyor, ahlâkını korumaya gayret gösteriyor, duygusallığını muhafaza ediyor, veya olabildiğince etmeye çalışıyor, çok okuyor, çok araştırıyor, yaşıtları içki masalarında eğlenirken, o; müzik dinliyor, film izliyor, bisiklet sürüyor, kaliteli arkadaşlarıyla kaliteli muhabbetler ediyor, yaşıtları kafelerde dedikodu yaparken, o; kafe denildiğinde, satranç ve dama ile birlikte zihinlerde imgeleniyor, yaşıtları çalıştıklarını

Merhabalar ! bu yazımda sizlere, IFttt ve showYOU kullanarak yapabileceğiniz birkaç şeyi göstereceğim... öncelikle, IFttt'yi anlatalım. IFttt İngilizce açılımında IF This Than That, Türkçe'de ise muhtemelen, "ÖYleyse, Şunu, Şöyle, Şe'ettir !" diye çevirebileceğimiz bir hizmettir. Şimdilik bedava olan ve Facebook Twitter hesaplarınızla da giriş yapabileceğiniz öyŞŞŞ (İfTTT) servisine gelin yakından bakalım... üye olup giriş yaptığınız zaman, kanallar(channel) kısmında sizi 100'e yakın servis karşılamaktadır. Görüldüğü üzere, bu servislerden kullanmak istediğinize tıklar ve giriş yaparsınız. Bu kadar basit, daha sonrasında... araştır(browser) yazan bölümden kendinize, recipes(görev) tasarlarsınız. Örnek vermek gerekirse, eğer evinizde akıllı sistem varsa, siz daha binaya girdiğinizde, evinizde suyunuz kaynayabilir, lambalarınız yanabilir veya asansörden çıkana kadar, kahve makinanızdan çıkacak olan bir kapiçino ile, kendinizi şımarta

Soner Yalçın'ın  "Oyum AKP'ye(!)" adlı yazısından... Tür­ki­ye nü­fu­su­nun yüz­de 10’luk en zen­gin ta­ba­ka­sı ül­ke ge­lir­le­ri­nin 31.1’i­ni alır­ken, en yok­sul ta­ba­ka­sı yüz­de 10’un pa­yı sa­de­ce yüz­de 2.2’de ka­lı­yor. Tür­ki­ye­’de 12 mil­yon 225 bin ki­şi, ay­lık 376 li­ra ge­lir­le yok­sul­luk sı­nı­rı al­tın­da ya­şı­yor. Bu Sah­ra Af­ri­ka­sı­’na eşit. 2002’de 129.6 mil­yar do­lar olan Tür­ki­ye­’nin top­lam dış bor­cu, 2013 so­nun­da 367.3 mil­yar do­la­ra fır­la­dı. 2002’de ek­me­ğin ki­lo­su 1.03 TL, 1 lit­re ben­zin fi­ya­tı 1.66 TL,1 lit­re mo­to­rin fi­ya­tı 1.30 TL ve 1 kw/sa­at elek­trik fi­ya­tı 15.8 ku­ruş idi. Bu­gün; ek­mek 4 li­ra, ben­zin 5.12 li­ra, mo­to­rin 4.65 li­ra, elek­trik 37 ku­ruş! 2002’de mut­fak tü­pü 15 TL idi, şim­di 75.5 TL. 2002’de An­ka­ra­’da do­ğal­gaz 37 ku­ruş­tu şim­di 1.076 li­ra ol­du. Gü­ya kim­se has­ta­ne­le­re pa­ra öde­me­ye­cek­ti. Tür­ki­ye­’de ki­şi ba­şı sağ­lık har­ca­ma­sı 1996’da 186 do­l

ufak insanın kibri, güç sahibi olan insanın kibrinden beterdir... hem zaten, en büyük kibiri hep, en ufak insanlar yapmaz mı ? arada bir haksız çıkmak, sürekli haklı olmaktan çok daha iyidir. yaptığın işler seni yansıtır. kimi kadınlar, kendilerine değer veren erkeklere değer vermez. çünkü kendilerinde değer görmez. * böyleleri kendilerine makyaj yaptıklarında, hepten, sahibini bulmaya çalışan boyalı biblolara benzerler. * tek sahip oldukları şey, güzellikleridir, başka hiçbir şeyleri yoktur. öyle ya; bilen bilir, bundan daha çirkin bir şey de yoktur! ne kadar düşsen de ayakta durmak zorundasın, asla yıkılmak gibi bir lüksün yok hayatta ! yıkılmamak içinse; ne olursa olsun, ruhunu her zaman çelik gibi güçlü tutmalısın ! hasta ruhlu insanın hali, kurtların dadanmış olduğu kuru cevizin hali gibidir, içten içe çürür ve elbet çöker. bazen öyle bir ruh gelir ki, pahasını bu dünya karşılayamaz. düşürüp kırar. cam gibi saydam ve kırılgan, fakat elmas kris

Bu yazımızda sizlerle bilgisayar ünitelerini ve bunların insandaki karşılıklarını inceleyeceğiz. Giriş Birimleri : Fare, klavye, tarayıcı, mikrofon... Karşılığı          : dokunma, hissetme, görme, duyma... Çıkış birimleri : Yazıcı, hoparlör, monitör... Karşılığı          : el, ağız, vücut... İşlem Birimleri : Mikroişlemci çeşitleri (cpu)... Karşılığı            : soğanilik (medulla)... Depolama Birimleri : Ram, Rom, Harddisk, CD Rom, DVD Rom… Karşılığı                   : hafıza, (ve çeşitleri)... İletişim Birimleri : Wireless, yapay sinir ağları... Karşılığı              : nöronlar... Elektrik taşıyıcılar : İletkenler ve kablolar... Karşılığı                 : sinir sistemi ve reseptörler... Enerji kaynağı : Elektrik (hazır olarak alır) Karşılığı           : Kendi üretir (yiyecek ve içeceklerden) İşletim sistemi : Donanıma uyumlu olarak yüklenmiş yazılım. (örn. windows,ios,linux,android vs.) Karşılığı           : Akıl ve karakter (her biri özgün ve farklı)

Bu yazımızda, * daha ** önce paylaşmış olduğumuz IPAD uygulamalarına yenilerini ekleyeceğiz. programların verimliliğinizi arttırmasını temenni ederiz hanımlar ve beyler, iyi okumalar efendim...   1) Pocket Son zamanlarda birçok tarayıcının desteklemiş olduğu, "sonra oku/sonra izle" uygulaması. Çok işiniz var, ancak zamanınız mı yok, öyleyse pocket'a atın, internetin olmadığı ortamlarda, okuyun, izleyin, araştırın. 2) Spotify İlk kez, bilgisayar kullanıcılarının beğenisini kazanmış olan bu uygulama, şimdi ipad ve iphonlarda. Yabancı, yerli bütün müzikleri, sanatçıları, albümleri rahatça, yasal olarak dinlemenize olanak verir. Arşivi oldukça geniş, fakat her sanatçının her albümü için 'var' diyemeyiz elbette. 3) Downloader (ilegendsoft.com) Müzik/video indirici, oynatıcı. oldukça kullanışlı ve başarılı. 4) Voice Recorder (smartloft firmasının) kaydedici, gelişmiş, başarılı, ücretsiz. 5) Google drive/ one drive / pcloud En başarılı 3 cloud u

temel sebepleri bir kenara bırakacak olursak; dünyanın adaletsiz olmasının "yan" sebebi; size her şeyin karşılığını veremiyor oluşundandır. bu, aynı zamanda; dünyanın neden geçici olduğunun da "yan" açıklamasıdır. hemen örneklersek, izâhı kolaylaşacaktır: usta bir çinicinin yapmış olduğu en nadide eserin fiyatı... gerçekten, buna biçilebilecek bi paha var mıdır ? ya da çini aşığı birinin gözlerindeki ışığın, zengin bir iş adamının, sadece salonunun bir köşesini süsleyebilmek için vereceği milyarlar karşısındaki değeri hafife alınabilinir mi ? romantik konuşmuyoruz veya aşuk edebiyatı yapmıyoruz burda biliyorsunuz. zira konu, sabahtan akşama iş yerlerinde alın teri döküp de, ay sonunda evine üç kuruş götüren sizlere geldiğinde, veya, en az 4 sene üniversite okuduktan sonra hâlâ işsiz olan gençlerin varlığına geldiğinde hisler aynı dili konuşacaktır. 8 liralık ürünü size sattığımda, bana on lira verirseniz, size iki lira veririm, ödeşmiş oluruz değil