hak etmek (1)


temel sebepleri bir kenara bırakacak olursak;
dünyanın adaletsiz olmasının "yan" sebebi; size her şeyin karşılığını veremiyor oluşundandır.
bu, aynı zamanda; dünyanın neden geçici olduğunun da "yan" açıklamasıdır.
hemen örneklersek, izâhı kolaylaşacaktır:

usta bir çinicinin yapmış olduğu en nadide eserin fiyatı...
gerçekten, buna biçilebilecek bi paha var mıdır ?
ya da çini aşığı birinin gözlerindeki ışığın,
zengin bir iş adamının, sadece salonunun bir köşesini süsleyebilmek için
vereceği milyarlar karşısındaki değeri hafife alınabilinir mi ?

romantik konuşmuyoruz veya aşuk edebiyatı yapmıyoruz burda biliyorsunuz.
zira konu, sabahtan akşama iş yerlerinde alın teri döküp de,
ay sonunda evine üç kuruş götüren sizlere geldiğinde,
veya, en az 4 sene üniversite okuduktan sonra hâlâ
işsiz olan gençlerin varlığına geldiğinde hisler aynı dili konuşacaktır.

8 liralık ürünü size sattığımda, bana on lira verirseniz, size iki lira veririm, ödeşmiş oluruz değil mi?
para parayı karşıladı mı?
aslında hayır, çünkü ne o ilk başta verdiğiniz on lira, ürün ve iki liraya eş,
ne de on lirayı bozdurduğunuzda elde ettiğiniz iki 5' lik, o on liraya eş.
açıkçası hiçbir şeyin, başka birşeye eş olamayacağı gerçeğinden,
herhangi birşeyin "bizim tarafımızdan" adil (veya adaletli) bulunamayacağı aşikârdır.

velhasıl, bu dünyada adalet arayanlar, yani "hakkı" arayanlar,
aslında ne kadar gerçekçi (realist) yaklaştıklarını zannetseler de konuya,
bir o kadar gerçek üstü, hatta tabiri caizse manevi yaklaşmış olurlar, oluyorlar.

adalet demektense;
"hak ettiğini alabilmek" demek daha doğru kaçacaktır.

yazının devamı için tıklayınız...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mentalist dizisi çözümlemelerim ve tahminlerim -spoiler-

Kendimiz için ne yapmalıyız ? -10 madde-

DuLDa 2015 & 2016 & 2017