Kayıtlar

Geçmişte Öne Çıkan Yayın

Kehribar

karıncalar kadar çoğuz, kehribar kadar özel, hiçbir şeyin yokluğu kadar değersiz. su sineğinin ömrü kadar günümüz, filin ağırlığına eş duygu yükümüz, belki görmüş geçirmiş bir zeytin ağacı ömrümüz. afrikada az sonra yakalanacak olan bir antilop, kibar ve simsiyah gözlü. ya da yağmur sonrası ezilip giden bir sümüklü böceğiz. bugün; soğuk, pis, acımasız hapishanemdeki 3bin793. günüm. hastalıktan eriyip gittiğim, yaşlılıktan hareket dahi edemediğim; tek beklediğim ölümüm. açlık ve susuzluktan derimin kemiğime yapıştığı, yalnız 9 nefes sonra, kalbi duracak olan bir ölüyüm. vatanımın bir avuç toprağı için, delice siperden atılmamla, alnımdan vurulup, yere serilmemin izletildiği bir anın göz yaşıyım. bir gaddarın umarsızlığınca umursanmamışlığım. ne olduğunu dahi anlamadan, kollarımdan kopmuş, kan ve revan içindeki bedenim. çocuğunu yok yere yitirmiş, kavrulan, paramparça bir yüreğim. zifiri okyanusun orta yerindeyim, ya da sırtlanların arasındayım, sürüden kopmuş aya...

.... soon I will write don't worry

....

az kaldı

az kaldı

part 2

kendini nasıl tanımlarsın?

Uygarlık kavramı benim için çok önemli, çünkü uygarlık güzel bir yaşam vaad eder. Uygar insan dürüst, hayat dolu, özgür, güvenilir, güler yüzlü, enerjik, renkli, kibar, zeki, çalışkan ve benzeri "iyi" niteliklere sahip olmalıdır. Uygar bir insan olmaya çalışıyorum ve yaşamla etkileşim içerisinde olup olabildiğince çok deneyim, renk, tat ve mutluluk biriktirmek istiyorum. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?