etiket ve fabrikasyon (bölüm 2)

Önemli not: Herhangi bir kişi ya da gruba hakaret maksatlı yazılmamıştır.

Önceki yazımda bize nasıl düşünmeyi unutturup tek renk haline getirdiklerini anlatmıştım...

şimdi izin verirseniz size, incelediğim bir çok insan üzerinden elde ettiğim fabrikasyon kimlikleri kategorize edilmiş şekilde tanıtacağım...

....(not: görüş ve inançlara saldırı amaçlı yazılMAmıştır, gözleme dayalı genellemedir.... en içten sevgi ve saygılarımla, iyi okumalar dilerim.)

Türkiye için kategoriler:

1) "Rahatım yerinde, kafam da güzel olsun da, gerisi hikaye zaten" 

Grubu, yani; 

DÜŞÜNMEYENLER,

grubu

Nüfus:     "azınlık"           Rakım:       "kaf dağı"

Tehlike seviyesi:  X             (nereye çekersen oraya gelirler)

Bu gruptaki insanlar, düşünme, sorgulama gibi eylemlerden kendilerini muaf tutarlar, onlara göre bu eylem gereksizdir hatta vakit kaybıdır. Eğer çevrede değer verip saydıkları insanlar veya, bulundukları ortamdaki insanlar birşeye inanıyorlarsa, onlar da o şeye inanırlar. 

Örnek: 

sırf anne, baba, çevre, karizma görülen kişi veya topluluk "X" diye;

A) müslümanım diyenler

[hatta bazen (hiç okumadıkları ve düşünmedikleri için) durumu abartıp "summer jam 2001 mix" yapanlar: 'reenkarnasyona inanıyorum+aynı zamanda müslümanım'=? ya da 'evrim teorisine inanıyorum+müslümanım'=? Gibi çoğaltılabilir... Hem bu dünyada entellektüel görünürüm, hem de diğer tarafta rahat ederim, ohhhhh kuru da yanmasın yaş da.....]

B) Ateistim, Hristiyanım, roteryenim aggaaa çok havalıyım vs diyenler 

(bunları da genellikle karizma görüldüğü için seçerler ama bu gruba çok laf etmemek gerek çünkü Bu sefer müslüman olduğumu bilenler bana "bağnaz" muamelesi çekerler. Halbuki benim ana hedefim "bağnaz" her düşünceyi yıkmaktır.)

Not: "bağnaz" düşünce düşmanı olmamın tek sebebi bağnazların her düşünce şekline düşman olmalarındandır. 

Yoksa, MÜSLÜMAN, ATEİST vs farketmez, her insanı ve her hür düşünceyi severim ve hürmet ederim... Yeterki bağnaz olunmasın....

2) "düşünce akımlarına kapıldım, sürükleniyorum, bir türlü de kendimi durduramıyorum, çünkü sürü psikolojisiyle hareket etmek, slogan atmak çok güçlü hissettiriyor bana, taraftarlarla maç izlemek gibi bir türlü de kendimi alamıyorum, eyvah şimdi ne olacak?!!" 

Grubu yani;

AZ DÜŞÜNENLER,

Grubu

Bu gruptaki insanlar 'holiganlarla' çok benzerlik gösterirler çünkü bir yere ait olma ya da bi 'fikrin ışığının' gölgesi altında birlik olma, toplanma ihtiyacı duyarlar. Aslında hissiyatlı, ve sevgi açı insanlardır, zira yapılan bir araştırmaya göre insanların bir futbol takımına veya bir sürüye bağlı olmalarındaki en büyük neden anne veya babalarından yeterince sevgi alamamalarıymış (gerçek bir araştırma, ne kadar gerçek bilinmez)

Nüfus:  Çok kalabalık     Rakım: Gazı alınca kaf dağı, gazı olmadan fıs

Tehlike: XXXXX.        (Organize olduklarında çok tehlikeliler, genelde sürü halinde hareket etmeye çalışırlar)

Örnek:

A) müslüman, ateist, hristiyan, budist, vs.  İnanç hayranları

B) fetullahçı, tayyipçi, marksçı, leninci, darwinci vs. Kişi hayranları

C) komünizm, darwinizm, ***ist, ***izm vs. Görüş hayranları

D) mezhep ve ırk hayranları

E) futbol takımı veya siyasi parti hayranları

F) eminem, rihanna, ibo, justin bieber, serdar ortaç vs. Kişi hayranları

G) bir spor, tiyatro, müzik grubuna dahil olununca adam olunuluyor sanılan grup. Örnek: rotery, çütik, greenpace vs kulüpleri

3) "çok düşünen ve hür düşünen insanlar" grubu

Nüfus:  çok az.       Rakım:   Ayakların yere bastığı

Tehlike seviyesi: 0 (insanlığa zarar vermezler)

Bu gruptaki insanlar herhangi bir düşünce akımına hayranlık duymaz,

Kişiye hayranlık duymaz,

Kulüplere hayranlık duymazlar.

Kendi düşünceleri vardır

Hür düşünceye ve hür insana saygı duyarlar

Kişi veya kişilere olmasa bile o kişi veya o kişilerin var olma haklarına saygı duyarlar.

İnsanları severler, insanlar insan olabildikleri sürece.

4) ve son grup:  "çok düşünüp, kitlenenler, arada kalmışların grubu"

nüfus: azınlık     rakım:    arafta bir yerlerde
tehlike düzeyi: 0

bu grup da tehlike arz etmeyenlerin grubudur.

çok zor bir aşama olup hala bir cevapların arayışındadırlar
çünkü buldukları cevaplar tamamen yetmez, arada kalmışlardır
kimseye zararları yoktur
sadece sancılı bir sıkışmışlık sürecindedirler

artık ya bir adım geri
ya bir adım ileri

tek yapmak gereken düşünmeye zor da olsa devam etmektir
yeterince sabırdan sonra elbet mükafatını alacaklardır

düşünmeye devam efendiler.....

dip not: ek gözlem görüş ve katkılarından ötürü Bulut Yıldırım'a teşekkür ederim....