Fikir sahibi olmak mı, yoksa bilgi sahibi olmak mı?
"çoğu zaman önceki bilgilerden dolayı bir konuya önyargıyla yaklaşmak tehlikesi de vardır.sonuçta hatırlanmalıdır ki sahip olunan bilgiler de genelde kendi seçimimizden çok verilmekte veya sunulmaktadır".(alıntı düşünce)
"fikir bir konu uzerindeki bilgilerimizin butunu olarak ele alindiginda sadece bir insanin kendi kafasindaki fikrin yetersiz bilginin uzerine kurulumu$ olmasi durumu. a$agida aciladigim durumlardan 2. durum yani.
(1.durum: ben hayatimda xyz olayi,objesi,vesairesi ' ne ait hicbir bilgiyi algilamadim, yani xyz varligindan tamamen habersiz oldugum bir $ey ve benim xyz hakkinda herhangi bir fikrim yok.
2.durum: ben xyz hakkinda bir$eyler duydum misal bu $eyin zevk verdigini duydum bir kaynaktan. bilgi kaynagim dogru soylese de soylemese de, ki ben onun dogru soyleyip soylemedigini bilmiyorum, ben xyz olayi,objesi,vesairesi'nin zevk verdigini soyleyen bir bilgiyi algiladim ve onun dogru oldugunu dusundum. bu da benim "xyz'ye sahip olursam/xyz 'yi ya$arsam ben de zevk alirim" fikrine kapilmami sagladi.
3.durum: 2.duruma ek olarak ben bilgi kaynagimindan aldigim bilginin eksik oldugunu buldum ve xyz olayi,objesi,vesairesi'nin sadece ve sadece kaplumbagalara zevk verdigini ve bu bilginin tam olarak dogru oldugunu ogrendimm ve bu durumda xyz 'ye sahip olursam/ xyz'yi ya$arsam zevk almam fikrine kapildim.
ilk durumda bilgi sahibi degildim, yani konuya ait herhangi bir bilgim yoktu ve konu hakkinda fikrim de yoktu.
ikinci durumda konu hakkinda eksik bilgim vardi ve yanlis bir fikre kapilmi$tim.
ucuncu durumda ise dogru bilgiye ula$tim. " (alıntı)
"bu lafın bazen bilginin iktidarını kurmayı meşrulaştırdığı. insanlarda fikri ayrılıkların farklı bakış açıları ile dile getirildiğinde, bilgi sahibi karşı görüşü bastırabilmek için bilginin iktidarını ve otoritesini kullanır. özellikle bilginin dolaşım hızını ve bilgiye ulaşma olanaklarını düşündüğünüzde dünyadaki en büyük eşitsizliklerden biridir bu. ayrıca bilginin iktidarına sahip olanların, sınırlandırılmış değerleri ile düşünme biçimine zorlar insanı. halbuki insanların kendi yaşadıkları kendi deneyimleri ve kendi süzgeçleri, algılama düzeyleri de vardır, bunlardan beslenerek bir fikir sürebilir veya iddia da bulunabilir, kendi önermesini yapabilir. düşünün ki, afrika da hiçbir yazılı ve görsel bir bilgi kaynağına ulaşamamış insanın yoksullukla ilgili fikirlerini "ben bunun amerikada yoksulluk doktorasını yaptım" deyip hiçe saymak, bilgi iktidarının karikatürize de olsa bir örneğidir. ayrıca bilgiye yeterli etkinlikte ulaşan kesimin, standart ve egemen düşünce biçimini tüm topluma dayatılması yine bilginin iktidarıdır. örneğin neoliberal ekonomik düzenin en akılcı ve geçerli sistem olduğunu savunan deniz gökçe karşısına çıkan farklı fikirlerdeki öğrencilere "sen şunu biliyor musun bunu biliyormusun bunları bilmeden nasıl konuşabilirsin " tarzı saldırıya geçer. demekki bilginin iktidarı aynı zamanda ne kadar bilgiye sahip olduğunuz zaman ne kadar düşünebileceğinizi de belirleyen içsel dinamiklere sahiptir. bir başka açısı da şudur ki, bazı fikirler gerçekten basit ve sade olmasına rağmen bilgi tarafından kirletilir. örneğin çoçukken daha önce bu konuda bir bilgiye sahip olmazken farklı ırklardan çoçuklara dostça yaklaşan insanların bilgi ile donatıldıktan sonra düşman kesilmesi bir başka noktadır. demekki bilginin bir başka yönü ortaya çıkar. kime göre neye göre, yani bilginin objektif bir değer olduğunu fen bilimleri dışında iddia edebilir misiniz?" (Alıntı)
