hakkı da buran dost-u viran
daha sen yokkenden beri gayem gelişim ve gerçekleşemez olmadan değişim hatırladım ilk sen kurmak istemiştin iletişim yaptığın yanlışları bilmek benim değil senin işin ilk kez küçümsediğinde bana ait zekayı yükselttin zaten uzanamamış olduğun çitayı ürkek değil, erkek gibi aşağıladım seni haklıydım, yine de korkak gibi pusuya yattın gün geldi ilk kez istedim dinlemeni derdimi tükürdün ve ittin nankör bi pislik gibi barınağından kalktığında tanıdım o yalancı yüzünü bizim ufaklık, kutusundan çıkmış saklı bir hançer gibi sineye çektim gülen iki yüzlü suratını yine de kabahatini bilmenin ve özrünün hatrına ama pişman olacaktır elbet sen gibi biri onca pişmanlıklarının inadına gelecekti görecektim, elbet bu sefer hazırlıklı olduğum bir ihaneti yarışa girdin beni her gördüğünde, ve hatta her görmediğinde, kendince haklısın...! ben hiç değişmedim, çünkü yarışta geçmek istediğin 9 sene önceki ben hala fakat sen ufak kibir diktatörlüğünü yaşatırken o küçük kafanda göremedin ...